30 Aralık 2008 Salı

çiçekle suyun hikayesi

window.google_render_ad();

Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar.
İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri, tabii zaman lâzımdır birbirlerini tanımak için.
Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki, mutluluktaniçi içine sığmaz artık ve anlar ki, su'ya aşık olmuştur.
İlk kez aşık olan çiçek, etrafa kokular saçar, "Sırf senin hatırın için ey su" diye...
Öyle zaman gelir ki, artık su da içinde çiçeğe karşı birşeyler hissetmeye başlamıştır. Zanneder ki, çiçeğe aşıktır ama su da ilk defa aşık oluyordur.
Günler ve aylar birbirini kovalalar ve çiçek acaba "Su beni seviyor mu?" diye düşünmeye başlar.
Çünkü su, pek ilgilenmez çiçekle... Halbuki çiçek, alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz.
Çiçek, suya "Seni seviyorum der. Su, "Ben de seni seviyorum" der. Aradan zaman geçer ve çiçek yine "Seni seviyorum" der. Su, yine "Ben de" der. Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler...
Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçamaz etrafa ve son kez suya "Seni seviyorum." der.
Su da ona "Söyledim ya ben de seni seviyorum." derve gün gelir çiçek yataklara düşer. Hastalanmıştır çiçek artık. Rengi solmuş, çehresi sararmıştır çiçeğin.Yataklardadır artık çiçek. Su da başında beklerçiçeğin, yardımcı olmak için sevdiğine...
Bellidir ki artık çiçek ölecektir ve son kez zorluklabaşını döndürerek çiçek, suya der ki; "Seni ben,gerçekten seviyorum." Çok hüzünlenir su bu durumkarşısında ve son çare olarak bir doktor çağırırnedir sorun diye...Doktor gelir ve muayene ederçiçeği. Sonra şöyle der doktor: "Hastanın durumuümitsiz artık elimizden birşey gelmez."
Su, merak eder, sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalık nedir diye ve sorar doktora. Doktor, şöyle birbakar suya ve der ki: "Çiçeğin bir hastalığı yok dostum... Bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için" der.
Ve anlamıştır artık su, sevgiliye sadece "Seni seviyorum" demek yetmemektedir...

29 Aralık 2008 Pazartesi

gök yüzü

16-05-2005, 05:18
karısını aldatıp pişman olan bir adamın ağzından yazılanlar:Karımı 1998'in sonbaharında kaybettim... Yedi senelik evliliğimizin iki senesini kanser tedavisi için hastanelerde geçirmiştik. Karim, her evlilik yıldönümümüzde ikimizin fotoğrafını çerçeveler, "Bunlar bizim hayatimizin gölgeleri" derdi.. Öldüğünde, yedi tane resmimiz vardı. 97'in bir gecesinde onu aldattım. Oysa ona sürekli onu ne kadar çok sevdiğimi ve sonsuza kadar sadık alacağımı söylerdim. Ölmeden iki hafta önce yine aynı şeyi tekrarladım. Tuhaf bir gülümsemeyle baktı bana ve sadece: "Biliyorum" dedi. İzmir’e kar yağdığı gün, yani bir ay önce,evdeydim. Fotoğraflarımıza bakıyordum yine... Her çerçevenin altında bir harf olduğunu ilk kez o gün fark ettim.- A.- R.- K.- A.- S.- I.- N.Gerisi için yılları yetmemişti. Ama sanırım "Arkasına bak" yazmaya filan niyetlenmişti. Hemen çerçevelerin arkasına baktım. Hiçbir şey yoktu. Sonra bir şey dürttü beni, hepsini teker teker söktüm. inanabiliyor musunuz, her birinin arkasından bir mektup çıktı! Geçirdiğimiz her sene için sevgi dolu sözler yazmıştı. 1997'deki resmimizin içinden çıkan zarf ise simsiyahtı. Ve içinden su sözler çıktı: "14 Mart 1997/Gözlerin bana başka birine dokunmuş gibi baktı/ Söylemene gerek yok, biliyorum..." 2002'deyiz. Onu kaybedeli 4, aldatalı 5 yıl oluyor. İçim acıyor simdi. Çünkü kadınlar biliyor, hissediyor... Seni seviyorum diyenin sevgisinden şüphe et, çünkü; aşk sessiz, sevgi dilsizdir....

28 Aralık 2008 Pazar

soru-cevap

bir felsefe hocası yanındaki sandalyeyi göstererek 100 puanlık tek sınav sorusunu sorar ögrencilerine:
-bana bu sandalyenin var olmadıgını kanıtlayın!
-100 puan alan öğrencinin cevabıda şudur:
-hangi sandalye(:

27 Aralık 2008 Cumartesi

yemekteyiz(:

şu show tw deki yemekteyiz programını izledigimden beri ewdeki yemeklerin hepsini eleştiriyor oldum(:yok cok tuzlu,yok cok yağlı gercekden etkilio insanı kendimden biliorum bu durumdanda en cok ablam şikayetci yemek beyendiremez oldu(:

26 Aralık 2008 Cuma

erkekler melektir(: yalannnnn

Birgün ormancının biri dalları nehrin üzerine sarkan ağacındallarını keserken baltasını suya düsürür."Aman tanrım" diye bağırdığında bir peri belirir ve"Ne diye bağırıyorsun?" der.Ormancı baltasinı suya düşürdüğünü ve yaşamını sürdürebilmek için o baltaya ihtiyacı olduğunu söyler.peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile tekrar belirir. "Baltan bu muydu?" diye sorar. ormancı"hayır" diye cevaplar.Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar."Baltan bu muydu? "ormancı yine"hayır" diye cevaplar.peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar."baltan bu muydu?" ormancı "evet" der.Ormancının dürüstlüğü perinin çok hoşuna gider ve baltaların üçünü de kendisine verir.Ormancı mutlu bir şekilde evine döner.Bir zaman sonra ormancı eşiyle birlikte nehir boyunca yürürken karısı suya düser.Ormancı "aman tanrım" diye bağırır. peri yine belirir ve sorar."ne diye bağırıyorsun?" ormancı "karım suya düştü der.Peri suya dalar ve jennifer lopez le birlikte geri döner."Senin karın bu mu?" diye sorar. ormancı "evet" der.Peri sinirlenmiştir. "yalan söylüyorsun. gerçek bu değil" der.Ormancı "özür dilerim peri, ortada bir yanlış anlaşılma söz konusu. Eğer Jennifer Lopez için hayır deseydim bu sefer Catherine Zeta-Jones ile geri dönecektin, o na da hayır deseydim karımla dönecek ve her üçünü de bana verecektin. ben fakir bir adamım ve üç karımın sorumluluğunu taşıyabilecek durumda değilim. Jennifer Lopez e evet dememin sebebi budur.Bu hikayeden alinacak ders :Ne zaman bir erkek yalan söylüyorsa bunun iyi ve saygın bir nedeni vardir ve bu başkalarının yararı içindir.(Kendileri için birşey istiyorsalarsa ekmek çarpsındır )VAR MI DAHA ÖTESݝ ????????
17-02-2007Uslanmaz

25 Aralık 2008 Perşembe

ewlenilecek kız modeliymişş((:

1 kere eğitimli olmalı, mesela kütüphanecilik, işletme, iktisat, dietisyen mesela2 benden az kazanmalı (uçurum olmadan, misal ben 1milyar kazanıyorsam oda 700m olsun)3 aşret bir kız olsun, oturmayı kalkmayı, büyüklerine hürmet etmeyi bilsin.4 herşeye peki demesin ama orta noktada buluşmayıda bilsin5 deli gibi aşık olsun bana etrafdaki daha iyi alternatiflerle bana boynuz takmayacak kadar sevsin beni6 anne vasıflarına sahip olsun şevkat göstermeyi bilsin (kendi isteyince anne olucak, ısrar etmeyecez...)7 acımızdan ölmeyecek kadar yemek pişirmeyi bilsin yeter (misal yumurta, pilav, makarna)9 hanım hanımcık giyinsin. (öyle g-string, göbeği açık gömlek tişört olayı bize ters)10 dinlemeyi bilsin aynı zamanda kendini dinlettirsin benimle ağlasın benimle gülsün.11 damak zevkimiz birbirine yakın olsun. yemeğe çıktığımızda birimiz aç kalmasın12 yapmacık/yalancı olmasın, sevdiğine sevdim, sevmediğine sevmedim diyebilsin.13 arkadaşlarımı sevsin, arkadaşlarımın kız arkadaş/eşlerini sevsin, sevmesede katlanabilsin.14 ailesi çok zengin olmasın ama bize muhtaç durumda da olmasınlar.15 ailesi çocuk sever olsun torunları üstlerine atıp tatile gidebilelim.16 beni çevremdeki hatunlardan kıskansın, zaman zaman bu yüzden bana trip yapsın.17 eski erkek arkadaşlarının büyük bir kısmı ölmüş olsun. ölmemişler evli ve çocuklu olsun görüşmeyelim.18 kitap okusun, banada döve döve okutsun. entellektüel birikimi olsun ama entel olmasın.

24 Aralık 2008 Çarşamba

kartopu

bu hafta karı sabırsızlıkla bekliyorum eldiwenimi kulaklımı bile aldım(: karın tadını cıkarmak icin kardan adam yapmayı bile özledim cocuklugumdaki gbi(:

22 Aralık 2008 Pazartesi

siteler

hergün twitter delicious bu sitelere giriyoruz ne işe yaradıklarını ögrendik hemde sınıfca ilk defa bukadar bir arada kaynaştık

blog blog blog

hergün blog düşünmekden yoruldum(: yazcak bişim kalmadı bugünde böle oldu(:

21 Aralık 2008 Pazar

hikaye

ADA
Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil. Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş.Bunun üzerine hepsi, adayı terketmek için sandallarını hazırlamışlar. Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş. Çünkü, mümkün olan en son anakadar beklemek istemiş.Ada neredeyse battığı zaman,Aşk, yardım istemeye karar vermiş.Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş. Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın?"diye sormuş.Zenginlik,"Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş. Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir'den yardım istemiş."Kibir, lütfen bana yardım et!""Sana yardım edemem Aşk. Sırılsıklamsınve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş Kibir.Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk, yardım istemiş: "Üzüntü, seninle geleyim...""Off, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var."Mutluluk da Aşk'ın yanından geçmişama o kadar mutluymuş ki, Aşk'ın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş: "Gel Aşk! Seni yanıma alacağım..."Bu Aşk'tan daha yaşlıca birisiymiş.Aşk o kadar şanslı vemutlu hissetmiş ki kendinionu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş. Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk'a yardım eden, yoluna devam etmiş.Ona ne kadar borçlu olduğunu farkeden Aşk, Bilgi'ye sormuş: "Bana yardım eden kimdi?" "O, Zaman'dı" diye cevap vermiş Bilgi."Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?"diye sormuş Aşk. Bilgi gülümsemiş:"Çünkü sadece Zaman Aşk'ın ne kadarbüyük olduğunu anlayabilir..."

20 Aralık 2008 Cumartesi

saçma test

artık nezamn öleceksiniz diede bir test cıkmışş cok sacma (: bu teknoloji bu testle nezamn ölecegimizi bilcek kadar ilerledide bnm mi hbrm yok .

19 Aralık 2008 Cuma

seminer

bugün katıldığımız istanbul likemind semineri gercekden cok hoşuma gtti. ön yargıyla gitmiştim ama sandığım gbi olmadı seminer hem sosyalleşmemizi hemde böyle ortamları görmememizi sağladı. tabiki (bager hocamızın sayesinde) .

sinema filmi

aşk tutulması filmine gittim. filmin ilk yarısı cok sacmaydı, ama ikinci bölümünde film güzellesmeye basladı. en cok filmin sonu etkiledi bni ztn(: film hem duygusal hemde komik ve batıl inanclara yer wermş

14 Aralık 2008 Pazar

Adamın karnından bebek çıktı!
Haberin Okunma Sayısı: 48723
Arnold Schwarzenegger?in ?Ufaklık? filmindeki gibi Hindistan?ın Nagpur kentinde yaşayan Sanju Bagat?ın karnı birkaç ay içinde hızla büyüdü...
Arkadaşları ?Hamile misin?? diye alay bile ettiler. Birgün nefes darlığı çekince hastaneye kaldırıldı. Doktorlar ?Karnında tümor var? dedi. Ameliyata alınan Bagat?ın karnında tümör yerine bir insana rastlandı..
Başında saçları, kol ve bacaklarında ise kas oluşumları gözlenen insanın kalbi karından çıkarılınca durdu. Doktorlar bunun tıp tarihinde 90 kez görülmüş ?fetus in fetus? vakası olduğunu belirledi. Yani Bagat, 36 yıldır ikiz kardeşini taşıyordu... Kardeşi, göbek bağı ve kan damarlarıyla gelişmiş ve Bagat?ın karnının şişmesine yol açmıştı.